İYİ Parti lideri Meral Akşener, hayatını kaybeden eski Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş’le ilgili konuşurken kullandığı “Geçmişte siyasi cinayetlere şahit olduk ama mertçeydi.” ifadelerini açıklık getirdi. Akşener, “Acı bir şey fakat mertlik vardı ve sonuç itibarıyla korkmazdık. Bugün Sinan Ateş’in kızı bu derece korkuyorsa, bugün Türkiye’de yaşayan insanlar Hrant Dink’te olduğu gibi sırtından vurulabiliyorsa, failleri de serbest kalabiliyorsa, dolayısıyla namertlik kol geziyor demektir.” dedi.
İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener, silahlı saldırıda hayatını kaybeden eski Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş’le ilgili Sivas’ta yaptığı bir konuşmada kullandığı “Geçmişte siyasi cinayetlere şahit olduk ama mertçeydi.” ifadelerine açıklık getirdi. Akşener, yaptığı açıklamada, “Dün Sinan Ateş’in katledilmesiyle ilgili, ‘Mertlik ve cinayet’ sözünü kullandım, suikast değil. Öğrencilik yıllarımızda, 70’li yıllarda bu tür işler olurdu. Cinayet kötü bir şey, onu övmek mümkün değil. Cinayet acı bir şey, onun yanında durmak mümkün değil. Dedim ki, o günlerde yapılırdı, acı bir şey fakat mertlik vardı ve sonuç itibarıyla korkmazdık. Bugün Sinan Ateş’in kızı bu derece korkuyorsa, bugün Türkiye‘de yaşayan insanlar Hrant Dink’te olduğu gibi sırtından vurulabiliyorsa, failleri de serbest kalabiliyorsa, dolayısıyla namertlik kol geziyor demektir.” ifadelerini kullandı.
İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin Samsun İl Başkanlığını ziyaretinde açıklamalarda bulundu. Akşener, Ankara’da 30 Aralık 2022’de uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybeden eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş’le ilgili konuşurken kullandığı “Biz geçmişimizde siyasi cinayetlere şahit olduk ama mertçeydi.” ifadelere açıklık getirdi.
AKŞENER, “GEÇMİŞTEKİ SİYASİ CİNAYETLER MERTÇEYDİ” SÖZLERİYLE NE DEMEK İSTEDİ?
Akşener, bir gazetecinin Sinan Ateş ve Hrant Dink cinayetleriyle ilgili daha önce yaptığı değerlendirmeyi hatırlatması üzerine, şöyle konuştu: “Dün Sinan Ateş’in katledilmesiyle ilgili, ‘Mertlik ve cinayet’ sözünü kullandım, suikast değil. Öğrencilik yıllarımızda, 70’li yıllarda bu tür işler olurdu. Cinayet kötü bir şey, onu övmek mümkün değil. Cinayet acı bir şey, onun yanında durmak mümkün değil. Dedim ki, o günlerde yapılırdı, acı bir şey fakat mertlik vardı ve sonuç itibarıyla korkmazdık. Bugün Sinan Ateş’in kızı bu derece korkuyorsa, bugün Türkiye‘de yaşayan insanlar Hrant Dink’te olduğu gibi sırtından vurulabiliyorsa, failleri de serbest kalabiliyorsa, dolayısıyla namertlik kol geziyor demektir. Hrant Dink’in hem katledildiği hem de katilinin serbest bırakıldığı andan itibaren bu cinayetin son derece çirkin, iğrenç bir eylem olduğunu, sonuç itibarıyla katilinin bırakılmasının yanlış olduğunu, cezasını bir şekilde çekmesini, vatandaşın güveni açısından, kurullara, hukuka, adalete güveni açısından önemli olduğunu söyleyen bir şahısım ve aynı yerde duruyorum.”
Türkiye‘nin namertliği sistem haline getirmiş bir terör örgütüyle karşı karşıya olduğunun bilindiğini dile getiren Akşener, şunları kaydetti: “Şimdi buradan soru sormak isterim. Naz bebeğin katli namertliktir. Aybüke öğretmenin katli namertliktir. Fethi Sekin’in katli namertliktir. Fırat Çakıroğlu’nun katli namertliktir. Pek çok insan sayabilirim. Yasin Börü’nün katli namertliktir. Türk’üyle, Kürt’üyle ses duyurabilmek için katledilen her bir birey namertçe katledilmiştir. Dolayısıyla benim Sinan Ateş’in katillerinin bulunamaması, onu katledenlerin torbacılar olması, siyasi bir cinayet gibi lanse edilip siyasi bir sistem konulamaması, o çocuğun elinin ayağının buz gibi olup, ‘Anne seni de öldürecekler’ diye tir tir titremesini gündeme getirmenin terör örgütünün muhibbilerini rahatsız etmesinden daha doğal bir şey olamaz. Elbette rahatsız olacaklar. Rahatsız olmalarında da benim açımdan bir sakınca yoktur ama çok ayıp şeyler oluyor, çok vahim şeyler oluyor. Meclis’te bebek katiline, ‘Sayın’ diyorlar. Meclis’te bebek katilinin tecridinin kaldırılmasını istiyorlar. Bebek katilini bir büyük devlet adamı, büyük bilge kişi gibi konuşuyorlar. Herkes gökyüzüne bakıp ıslık çalıyor. Birileri de bunu demokrasi eylemi haline getiriyor. Meral Akşener’sem, onların yüzüne ayna tutmaya devam edeceğim.”
“MİLLETİMİZ HANGİ OYU VERİRSE BAŞÜSTÜNE DENİLDİĞİ BİR SİSTEMİ OTURTMAK İSTİYORUZ”
Türkiye‘nin iki kutup arasına sıkıştırıldığını öne süren Akşener, “Değerlerimiz, manevi duygularımız üzerinden oy verilen Türkiye‘yi buradan çıkarıp milletimizin tercihlerinin öne çıktığı, milletimizin dinlendiği, onun verdiği oyun tartışılmadığı, yani, ‘Milletimiz hangi oyu verirse başüstüne’ denildiği bir sistemi oturtmak istiyoruz. Kurulma amacımız, iki yumruk arasında sıkıştırılmış, komşunun komşuya düşman edildiği Türkiye‘yi bu durumdan çıkartmak için yeni bir yol, bir üçüncü yol, seçmenin, insanın odaklı olduğu, velinimet olduğu bir yolculuğu başlatmaktı.” dedi.
“MAALESEF BAŞARAMADIK”
Türkiye‘de 2017’den itibaren yeni bir sistemin kabul edildiğini belirten Akşener, “Bu sistemin değiştirilebilmesi için ittifaklar sistemi oluştu. Biz de 2018’den itibaren ittifakta yer aldık. ‘Seçmenimizle bu sistemi değiştirebilir miyiz?’ diye yola çıktık ama maalesef başaramadık.” ifadesini kullandı.
“SEÇİMLERİN EN BÜYÜK SÜRPRİZİ İYİ PARTİ OLACAK”
Yerel seçimlerde İYİ Parti olarak çalmayan, çaldırmayan, kayırmayan, liyakati, sosyal belediyeciliği öne koyan bir belediyecilik anlayışını, 2028’de iktidarda ne yapacaklarının örneği olması amacıyla yola çıktıklarını anlatan Akşener, “Bu dönenme iftiralarla, isnatlarla karşılaştık ama bunlara kulaklarımızı tıkadık. İnanıyorum ki bu seçimlerin en büyük sürprizi İYİ Parti olacak. Buna inandığım için de arkadaşlarımızın iddialı, inançlı olmalarını önemsiyorum. Bugüne kadar 24 ile gittim. 14 büyükşehir, 13 ilde ilçeler de dahil belediye başkan adaylarımızı açıklamış bulunuyoruz.” diye konuştu.
“MERTÇE İŞLENEN CİNAYETLERİ AÇIKLAYACAK MI?”
Öte yandan Akşener’in “siyasi cinayet” sözlerine sosyal medya üzerinden çok sayıda tepki gelmişti. DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Emin Ekmen, paylaşımında şu ifadeleri kullanmıştı: “Dehşet verici bir cümle… Devlet öldürünce mert, torbacılar öldürünce kahpece mi oluyor cinayetler? Meral hanım bakanlık döneminden bildiği mertçe işlenen cinayetleri bize açıklayacak mı? Yazık değil mi bu ülkeye? Ne zaman katil veya maktulun kimliğine göre ayrım yapmadan cinayetlere karşı tutarlı, ahlaki, demokrat bir duruş göstereceğiz?”
DEM Parti Van Milletvekili PervinBuldan ise Akşener’in sözlerine tek kelimelik ifadeyle “Namertçe…” diye tepki göstermişti.
“KORKUNÇ ÖTESİ”
İnsan Hakları Derneği (İHD) Eş Genel Başkanı hukukçu Eren Keskin: “Korkunç hatta korkunç ötesi!! ‘Mertçe cinayet’ dediği kimler biliyoruz değil mi? Şiddeti savunan bu açıklama ancak böylesine bir Distopya da yapılabilir! Bizim ölülerimizden söz ediyor.”
“İLK GÖRDÜĞÜMDE SORACAĞIM”
Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Hüseyin Baş da Akşener’in sözlerine “Geçmişte şahit olduğunuz, mertçe işlenmiş bir siyasi cinayet söyleyebilir misiniz diye soracağım ilk gördüğümde.” paylaşımıyla tepki göstermişti.