İlknur Özaydın, 16 Mayıs 2012’de Resmi Gazete’de yayımlanan 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkındaki Kanun’un ardından, o dönemde Altyapı ve Kentsel Dönüşüm Hizmetleri Genel Müdürlüğü olarak bilinen ve günümüzde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Kentsel Dönüşüm Başkanlığı olarak adlandırılan kurumda kentsel dönüşüm uzmanı olarak göreve başladı. Bu yasa üzerinde önemli katkıları bulunan Özaydın, 2015’ten sonra başka bir bakanlıkta görev almış olmasına rağmen, kentsel dönüşüm çalışmalarını sürdürdü.
İlknur Özaydın, kentsel dönüşümün “afet riski altındaki bölgeler ve riskli yapıların güvenli ve yaşanabilir hale getirilmesi” anlamına geldiğini vurguluyor. Bu süreci geniş bir perspektifle ele alarak, yüksek yaşam kalitesine sahip, afetlere dayanıklı, sosyal donatılar ve güçlü altyapıya sahip, sosyal bütünleşmeyi teşvik eden yaşam alanları yaratmayı amaçladığını belirtiyor. 6306 sayılı yasanın hedefi, riskli bölgelerdeki çarpık yapılaşmayı yenileyerek ya da iyileştirerek güvenilir ve sürdürülebilir yaşam alanları oluşturmaktır.
Kentsel dönüşüm süreci, mülk sahiplerinin oy birliğiyle karar almasıyla başlar. Maliklerden biri, gerekli belgelerle Bakanlık tarafından yetkilendirilmiş firmalara başvuruda bulunduğunda, bu başvuru üzerine riskli yapı tespit raporu hazırlanır ve yapı riskli ya da risksiz olarak sınıflandırılır. Riskli olarak belirlenen yapı, ilgili tapu müdürlüğü tarafından işaretlenir ve maliklere bildirilir. Malikler, bu duruma 15 gün içinde itiraz edebilirler. Anlaşmazlık durumunda, kamulaştırma süreci başlar ve yapı açık artırma yöntemiyle satılır.
Türkiye, son 122 yıl içinde büyük depremler yaşamış bir ülkedir ve deprem haritasında önemli bir yer tutmaktadır. Deprem oluşum mekanizmalarını anlamak ve deprem sırasında yapılması gerekenler konusunda bilgi sahibi olmak büyük önem taşır. Teknik olarak, yapıların inşa edileceği zeminlerin detaylı incelenmesi, deprem yönetmeliğine uygun binaların inşa edilmesi, acil durum erken uyarı sistemleri ve çeşitli simülasyonlarla afet riskleri yönetilebilir. Doğal afetleri tamamen engelleyemesek de, önleyici tedbirler alarak zorlukları minimize edebiliriz.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, konut yapımı ve edinimi için 2 yıl anapara ödemesiz dönem sunmakta ve yıllık 840 baz puan faiz desteği sağlamakta, üst limiti 1.250.000 TL olan kredi faiz desteği sunmaktadır. İşyeri yapımı ve edinimi kapsamında ise, işyeri yapım kredisi için 2 yıl anapara ödemesiz, azami 7 yıl vade ve 800.000 TL üst limit belirlenmiştir. Ayrıca, yerinde dönüşüm projeleri kapsamında depremden etkilenen vatandaşlar bu desteklerden yararlanabilirler. Bakanlık ayrıca, 18 aylık kira yardımı ve tek seferlik ödemeler de yapmaktadır.
7471 sayılı kanun, 6306 sayılı kanun çerçevesinde rezerv alanların yeniden tanımlanması, riskli yapıların denetimi, tahliyesi ve yıkımı ile ilgili önemli değişiklikler getirmiştir. Kentsel Dönüşüm Başkanlığı’nın yeniden yetkilendirilmesi, rezerv yapı alanlarına ilişkin sınırlamaların kaldırılması, yeni yapı hak sahipliğinin yeniden tanımlanması ve riskli yapıların yıktırılması için hak sahiplerine en fazla 90 gün süre verilmesi gibi düzenlemeler getirilmiştir.
Dünya genelinde kentsel yenileme ve dönüşüm projeleri geniş bir yelpazede uygulanmaktadır. Örneğin, 1853 yılında Paris’te gerçekleştirilen kentsel dönüşüm projeleri, 1909’da New York Central Park ve Chicago örnekleri, Çin’de Şanghay, Guangzhou ve Piper Gaubatz bölgelerinde, Almanya’daki Ruhr bölgesindeki Duisburg-İç Liman projeleri, Danimarka’nın Kopenhag Superkilen ve Avustralya’nın Brisbane şehrindeki dönüşüm projeleri gibi çeşitli örnekler, kentsel dönüşümün uluslararası düzeydeki uygulamalarını ve başarı hikayelerini ortaya koymaktadır.