İstanbul’da evinde ölü bulunan Ceylan Kılıç’ın eşi Abdulkerim Kılıç, karısını öldürdüğü suçlamasıyla müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Ceylan Kılıç’ın babası kızının sürekli şiddet gördüğünü belirterek, “Abdulkerim kızıma ‘Kendini as, sen kendini asmazsan ben seni öldürürüm’ demiş. Sıcak suyu Ceylan uyurken kafasına dökmüş. Deri parçalarını peçeteye sarıp annesinden bana yolladı” dedi.
Esenyurt’ta 2022 yılından evinde başında vurulmuş halde bulunan ve intihar süsü verilen 3 çocuk annesi Ceylan Kılıç’ın eşi Abdulkerim Kılıç ilk olarak ‘Eşi kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verdi. Ancak sanığa verilecek cezanın geleceği üzerindeki olumsuz etkilerini göz önüne alarak bu cezayı müebbet hapis cezasına indirdi.
EVİNDE BAŞINDAN VURULMUŞ HALDE ÖLÜ BULUNDU
Esenyurt Necip Fazıl Kısakürek Mahallesi’nde 8 Nisan 2022 yılında evinde başından vurulmuş halde bulunan Ceylan Kılıç’ın intihar ettiği öne sürülmüştü. Ancak Ceylan Kılıç’ın ailesi olayın intihar değil cinayet olduğunu, Ceylan Kılıç’ın eşi tarafından öldürüldüğünü ifade etmişti. Bakırköy 19. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın karar duruşmasına tutuklu sanık Abdulkerim Kılıç bulunduğu cezaevinden getirilirken, taraf avukatları salonda hazır bulundu.
“ŞİDDET UYGULAMADIM, CİLDİ ÇOK HASSASTI”
Başlatılan soruşturma kapsamında tutuklanan ve hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle dava açılan tutuklu sanık Abdulkerim Kılıç, ilk duruşmadaki savunmasında, “Ceylan Kılıç’la 16 yıl önce evlendik. Olay yaşandığında Ramazan ayı içerisindeydik. Eşim de benim gibi oruç tutuyordu. Olay gecesi eşim ‘Sahur yemeği hazırladığımda sizi çağırırım’ dedi. Sahur vaktine kadar uyuyup sahur saatinde kalkardık. O gün eşim ‘Bugün uyumayalım, sahura kadar işlerimi yapayım’ dedi. Saat 23.30 sıralarıydı ben yatak odasına geçtim. Kulaklığımı takıp sosyal medyaya girdim. Oğlum Efe de yanımda telefonuna bakıyordu. Yatak odasında 1 saati geçkin zaman oyalanmış olabilirim.
Dışarıdan geldiğini düşündüğüm bir ses duydum. Oğlum Efe de duydu. Balkon tarafına baktım, birşey yoktu. Eşimin bulunduğu salonun kapısı kapalıydı. Oğlum Efe benden önce salon kapısını açtı. Ben de hemen arkasındaydım. Salon kapısının sağ tarafında bulunan kanepe üzerinde eşimi vurulmuş halde gördüm. Benim evde bulundurduğum ruhsatsız tabancam vardı. Gaspa uğradığım için tedbir amaçlı bulunduruyordum. Benim bilgim olmadan silahı alıp intihar etmiştir. Ben kendisine hiçbir zaman şiddet uygulamadım. Cildi hassastı, en küçük bir yere dokunduğunda çürük oluşurdu” dedi.
“KENDİNİ AS, ASMAZSAN SENİ ÖLDÜRÜRÜM’ DEMİŞ”
Ceylan Kılıç’ın babası Cevdet Allahverdi ise ifadesinde, kızının üzerine kuma getirilmek istendiğini ancak bunu kabul etmemesi üzerine şiddet gördüğünü anlatarak, “Abdulkerim tavanı kırmış, ‘Kendini as, sen kendini asmazsan ben seni öldürürüm’ demiş. Kızım Gülşen, Abdulkerim’in kaynattığı sıcak suyu Ceylan uyurken kafasına döktüğünü bana anlattı. Ben de Kıraç Polis Karakolu’nu arayıp şikayetimi dile getirdim. Polisler olay yerine gitmişler. Polisin telefonundan Ceylan beni aradı, ‘Baba niye şikayetçi oldun, kocamdır, bir şey olmaz, üç çocuğum var’ deyince; ben de kızımın üzerinden elimi çektim. Daha sonra İstanbul‘a geldim. Daha sonra eşim Gülşenle görüşüp geri döndüğünde ağlamaya başladı. Ne olduğunu sorduğumda elinde kanlı peçete vardı. İçinde de kanlı saç olan deri parçaları vardı. Bunlar nedir dediğimde de, ‘Abdulkerim, Ceylan’ın satırla bacağına vurmuş, kafasına vurmuş’ diye anlattı. Bu konuları Gülşen eşime anlatmış. Yalnız eşim bu kanlı peçete ve içindekileri kızım öldükten sonra bana gösterdi. Ceylan öldürülmeden önce Gülşen’in eşi Adem ile konuştuğumda da beni telefonda, ‘Seni de kızını da öldürürüz’ şeklinde tehdit etmişti” cümlelerini kullandı.
MÜEBBET HAPİS CEZASINA ÇARPTIRILDI
Bakırköy 19. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın karar duruşmasına tutuklu sanık Abdulkerim Kılıç bulunduğu cezaevinden getirilirken, taraf avukatları salonda hazır bulundu. Müşteki avukatı Hilal Gültepe Öztürk sanığın ‘Tasarlayarak eşe karşı kasten öldürme’ suçundan cezalandırılmasını talep etti.
Söz hakkı verilmesi üzerine Abdulkerim Kılıç, “Tutuklandığımdan beri, eşimi kaybettiğim ve ailemin mağduriyetinden dolayı psikolojim bozuldu. Beraatimi ve tahliyemi istiyorum. Yemin ederim ki bu suçu ben işlemedim” dedi. Mahkeme heyeti, Abdulkerim Kılıç’a ilk olarak ‘Eşi kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verdi. Ancak sanığa verilecek cezanın geleceği üzerindeki olumsuz etkilerini göz önüne alarak bu cezayı müebbet hapis cezasına indirdi. Müşteki tarafı karara itirazda bulunarak istinafa başvurdu.
İDDİANAMEDEN
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’nın hazırladığı iddianamede 1. Adli Tıp İhtisas Kurulu’nun hazırlamış olduğu rapora yer verildi. Buna göre Ceylan Kılıç’a yapılan atışın uzak atış mesafesinden yapılmış olduğu tespit edildi. Ayrıca Ceylan Kılıç’ın ailesi ifadelerinde sanık Abdulkerim Kılıç’ın uzun zamandır Ceylan Kılıç’a eziyet ve tehdit ettiğini beyan etti. Maktulün olay yerindeki duruş pozisyonu, silahın ve boş kovanın bulunduğu yer, İstanbul Bölge Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü’nün raporu da göz önüne alındığında olayın intihar şüphesinden uzaklaştığı, Abdulkerim Kılıç’ın silahla Ceylan Kılıç’a ateş ederek öldürdüğü ve daha sonra silahı Ceylan Kılıç’ın eline tutuşturduğu belirtildi. Abdulkerim Kılıç’ın ‘Eşi kasten öldürmek’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapsi istendi.