Kamuoyunda “Fatih Terim Fonu” olarak lanse edilen futbolda dolandırıcılık davasında fona para yatıran iş insanlarından biri para dolu çantasına takip cihazı koymuş ve çantanın son olarak eski futbolcu Semih Kaya’ya gittiğini görmüştü. Bunun üzerine iş insanı, “Benim paramın sende ne işi var” diyerek ortalığı ayağa kaldırmış ve fonun sonunu getiren olayların fitilini yakmıştı. Gazeteci Lube Ayar, o GPS cihazını ortaya çıkardı.
İstanbul’da banka müdürü Seçil Erzan ile birlikte 6 sanığın, aralarında Arda Turan, Emre Belözoğlu, Fernando Muslera ve Selçuk İnan’ın da bulunduğu 18 kişiyi dolandırdığı iddiasıyla yargılanmalarına başlanmıştı. Gazeteci Lube Ayar, davada adı geçen eski futbolcu Semih Kaya’ya giden para dolu ve GPS cihazı takılı çantanın Fatih Terim Fonu’nun sonunu getiren olaylardan biri olduğunu söylemişti. Ayar, o cihazın fotoğrafını paylaştı.
FOTOĞRAF BİZZAT CİHAZIN SAHİBİNDEN GELDİ
Takip cihazlarının fotoğrafını paylaşan Lube Ayar, “İş insanı Atilla Baltaş’ın çantasında başladığı yolculuğunu futbolcu Semih Kaya’nın villasında tamamlayan GPS budur arkadaşlar.. Kaya, çantadan söktüğü takip cihazını ertesi sabah Seçil Erzan’ın odasında Baltaş’a iade etmişti.. Fotoğraf bizzat cihazın sahibinden geldi, bilginize..” ifadelerini kullandı.
NE OLMUŞTU?
Fatih Terim Fonu’nda değerlendirmesi için Seçil Erzan’a para veren iş insanlarından biri sonuncu ödemede çantaya takip cihazı koymuş ve çanta İstanbul’da eski futbolcu Semih Kaya’ya gitmişti. Bunun üzerine iş insanı, “Benim paramın sende ne işi var?” diyerek fonun sonunu getiren olaylar zincirini başlattı.
Semih Kaya’nın ifadesi ise şöyle:
“BOŞ ÇANTAYI ALIP ARACIMA KOYDUM”
Bir keresinde Seçil Erzan’dan 200 bin dolar fon getirisi olduğunu bildiğim bir parayı teslim almıştım. Seçil müdür, bana bu parayı mavi bir çanta içerisinde Levent’teki odasında 15 Kasım’da teslim etmişti. Akabinde ben içinden parayı alıp bankadaki hesabıma yatırdım. Çantayı da Seçil Erzan’a vermek istedim. Parayı yatırırken vezneye de o çantayla gitmiştim. Fakat Seçil müdür, ‘Çanta sende kalsın’ dedi. Ben de boş çantayı alıp aracıma koydum.
“GPS’İN ATİLLA BALTAŞ’A AİT OLDUĞUNU SÖYLEDİ
16 Kasım günü aracımla Bodrum’a gitmek için havalimanına doğru yola çıktım. Aracı havalimanına park ettim. Aynı gün geri dönüp aracıma bindiğimde seyir halindeyken bu çantadan ses geldiğini duydum. Şüphelenip çantanın içini kontrol ettiğimde bir GPS cihazı gördüm. Seçil’in Levent’teki ofisine gidip bu durumun ne olduğunu sordum. Çünkü çantada GPS olduğunu görünce çok korktum. Çünkü beni takip ettiklerini düşündüm. Zaten şubeye gitmeden önce Seçil’i arayıp konu hakkında bilgi vermiştim. Şubede Seçil’in yanına gittiğimde, Seçil bana GPS’in Atilla Baltaş’a ait olduğunu, Atilla’nın çok saf temiz bir insan olduğunu, eski sevgilisi olduğunu, ayrıldıklarını fakat Atilla’nın kendisini halen takip ettirdiğini, bu sebeple de GPS’in çantada olduğunu söyledi.
“ÇANTAYI BALTAŞ’A TESLİM ETTİM”
Karakola gidip şikayetçi olacağımı söyledim. 10 dakika sonra Atilla Baltaş, Seçil’in odasına geldi. Bana daha önce aracından çantasının çalındığını ve içinde para olduğunu, bu sebeple tekrar çalınmasından endişe edip çantaya GPS cihazı koyduğunu ve bu cihazın kendisine ait olduğunu söyledi. Ben de beyanlarına itibar ederek GPS cihazı bulunan çantayı Atilla Baltaş’a teslim ettim. Bu olay sebebiyle sadece Seçil Erzan’dan şikayetçiyim.
Semih Kaya’ya giden çantadaki GPS cihazı: